04 Şubat 2012 Cumartesi
Konuş be Korucubaşı! yer yerinden oynasın
Korucubaşı Atak: "İstihbarat benim aleyhime konuşuyor. Ama benim de bildiklerim var: Eğer ben de konuşursam yer yerinden oynar"
Şırnak'ta
1993-95 yılları arasında işlenen cinayetlerden dolayı yargılanan ve
aralarında Kayseri eski İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz
ile Korucubaşı Kamil Atak'ın da bulunduğu 7 sanığın yargılanmasına devam
edildi. Duruşmada konuşan Korucubaşı Atak, "İstihbarat benim aleyhime konuşuyor. Ama benim de bildiklerim var: Eğer ben de konuşursam yer yerinden oynar" dedi.
Şırnak'ta
işlenen faili meçhul cinayetlerden dolayı haklarında dava açılan
Kayseri eski İl Jandarma Alay Komutanı Cemal Temizöz, Korucubaşı ve
Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak, korucular Kökel Atak, Tamer Atak
ile itirafçılar Abdülhakim Güven, Hıdır Altuğ ve Adem Yakın'ın
yargılanmasına Diyarbakır 6.Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Duruşmada
tanık olmadığı için dosyaya eklenen evrakları okuyan Mahkeme Başkanı
Menderes Yılmaz, sanık Cemal Temizöz'ün 1994 yılında 1-14 Şubat
tarihleri arasında yurtdışına çıkıp çıkmadığının Türk Hava Yollarına
sorulduğu ve gelen cevapta, "Kayıtların 10 yıl tutulduğundan, söz konusu kişi ile ilgili 1994 yılında ilgili kayıt bulunmamaktır" denildiğini söyledi.
Talimatla
Cizre Asliye Ceza Mahkemesi'ne ifade veren Rezzan Avşar, babasının 1994
yılında evden, tutuklu sanık Temizöz tarafından alındığını, taksiyle
Silopi'ye götüreceği 3 müşterisiyle birlikte bir daha geri dönmediğini,
bu nedenle sanık hakkında şikayetçi olduğunu söyledi. Aynı mahkemeden
yine talimatla ifadesi alınan Kamuran Candoruk ile Reşit Gasyak da
Temizöz'den şikayetçi olduklarını dile getirdi.
Duruşmada söz alan Korucubaşı Kamil Atak, istihbarat birimlerinin kendisi aleyhinde sürekli ifade verdiğini belirterek, "İstihbarat
birimleri benim aleyhimde sürekli konuşuyor. Diyorlar ki '1995 yılında
niye Kuzey Irak'a gittin Mesut Barzani ile niye görüştün?' Eski
Türkiye'nin yetkilileri biliyor benim neden gittiğimi. Ben gizli
gitmedim ki. Yeni Türkiye'nin istihbaratı benim aleyhimde konuşuyor, ama
benim de bildiklerim var. Eğer ben de konuşursam yer yerinden oynar.
Ben bugüne kadar devlet aleyhinde tek bir kelime söylemedim. Ben kendim
için değil ama oğlumun tahliyesini istiyorum. Ailemiz perişan olmuş.
Onun suçu yok, benim de yok" dedi.
İddia makamı da
tanıkların dinlenmesi için Cizre Asliye Mahkemesi'ne müzakere yazılması
ve sanıkların delilleri karartabileceği ihtimali gözönünde bulundurarak,
tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi talebinde bulundu.