Main Registration

Login

Welcome Guest | RSSSaturday, 2024-04-20, 0:29 AM
Menu du site

Tag Board

Our poll
sitenin orani nasil
Total of answers: 14

Statistics

Total online: 1
Guests: 1
Users: 0

Main » 2011 » June » 5 » Tekelci Medya ve Iktidar Ilişkileri
2:08 PM
Tekelci Medya ve Iktidar Ilişkileri
Medya; gazeteler, dergiler, televizyonlar, rad-yolar ve internet... "Dördüncü Kuvvet" dedikleri, her gün, her saat beynimizin ve bedenimizin her hücresinde varlığını hissettiğimiz görünmez kuvvet...


İyiyi, kötüyü, çirkini ve güzeli aynı anda belirleyen, ürkütücü bir tarzda sergileyen, bize seçim fırsatı vermeden beğenimize sunan gizil güç...


Ve bu gücün yarattığı ideolojik, politik, ekonomik, sosyal, kültürel, etik, estetik vb. popüler değerler, günlük yaşantımıza yön veriyor...


Televizyon kanalları "halk bunu istiyor" anlayışıyla yüksek reyting almak için; içi boş, topluma hiçbir şey vermeyen, anlık ve sadece seyirlik programlar ile tek sesli toplum yaratmaya çalışıyor.


Her televizyon kanalının, bir şovmeni, kaşını gözünü oynatan bir spikeri, bir deprem uzmanı, bir güzellik uzmanı, bir güvenlik uzmanı, bir aşçısı, bir sazcısı, bir modacısı, bir yorumcusu, bir falcısı, bir aykırısı vb. var.


Medya çok geniş bir alanı oluşturuyor: kitap, gazete, dergi, radyo, televizyon, kültür merkezi, turizm kompleksi, internet, iletişim vb. bütün alanları kapsıyor.


Tekelci Medya, devlet ve hükümet politikalarına yön veriyor. Düzen partileri de büyük paralar harcayarak seçim propagandalarında görsel medyayı kullanıyor.


Artık "gerçekle" ilişkimiz gazete, televizyon ve radyo diliyle kuruluyor. Mesela AKP'nin "çılgın projeleri" denilen afaki işleri, modelleme yöntemiyle görsel medya kanalıyla gerçekmiş gibi insanlara sunuluyor.


Devlet destekli oligarşi partileri tekelci medyayı, tekelci medya da partileri ve özellikle iktidar partilerini kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyorlar.


Eskiden "Sahibinin Sesi" taş plakları yapan bir müzik şirketi vardı. Bu şirketin logosu, megafona havlayan bir köpekti. O zamanların reklam anlayışını da yansıtan bu logodaki asıl vurgu, "sahip ve köpek" ilişkisiydi.


Bu vurgu Medya'nın bugünkü kurulu düzenle/sistemle ilişkisini de açıklayabilecek bir boyut iç içeriyor. Her biri, "sahibinin sesi" olan yüzlerce araç tek bir amaca, yani kapitalist üretim ve yeniden üretim koşullarına uygun olarak düzenin/sistemin korunmasına ve kollanmasına hizmet ediyor.  


Hürriyet gazetesinin uzun yıllar genel yayın yönetmenliğini yapan Ertuğrul Özkök "Ben patro-numun çıkarlarını düşünmek zorundayım, bu nedenle de bir işadamı gibi davranmalıyım" diyor. Özkök'ün söylediklerinden "gazeteci işadamı" ya da "işadamı gazeteci" gibi bir durum ortaya çıkıyor.


Türk Medyası'ndaki bu yeni insan tipi; kalemini patronu için silah gibi kullanan, iş takibi yapan, devlet ve hükümet katında gazeteci sıfatıyla kurduğu ilişkileri patronunun daha fazla k‰r elde etmesi için kullanan, cuntacı faaliyetler içine giren veya destek veren, milletvekili olan vb. gazeteci tipini oluşturuyor.


Askeri müdahale dönemlerinde cuntalar tarafından yönlendirilen ve bir tür gizli görev üstlenen gazeteciler de var.


"Kurmay gazeteci" denilen bir grup var ki, onlar Harp Akademileri'ne bağlı Milli Güvenlik Akademisi'nde eğitim gören ve ordunun devleti ve toplumu yukarıdan aşağıya doğru yönlendirme ve dezenformasyon görevleri üstleniyorlar.  


Bu kurmay gazeteciler kimi zaman yargıç, kimi zaman savcı rolüne bürünerek yargısız infazlar yapıyorlar.


Bağlı oldukları medya grupları arasındaki tekel kavgasında kalemini silah gibi kullanan köşe yazarları da tetikçilik yapıyor.


Siyasetten sanata, spordan edebiyata, sinemadan müziğe kadar her alanda ahkam kesen entelektüel bozuntusu gazeteci-yazarlar, Türk Medya İmparatorluğu'nun şarlatanlığını, cambazlığını ve maymunluğunu yapıyorlar.


Belli başlı medya aygıtları büyük holdinglere ait. Holdingler de devletle iç içe ve esas olarak devlet kredileri, devlet ihaleleri ile işlerini yürütüyorlar.


Tekelci medya-devlet-hükümet-parti ilişkileri... Hepsinin ortak bileşeni çıkar ilişkileridir...


Kapitalist bir devlet ve toplum hayatında sermayenin karşılıklı çıkara dayanmayan hiçbir ilişkisi yoktur...


Tekelci Medya insanları ekran başına mahkum ederek siyasal ve toplumsal sorunlardan uzaklaştırmayı amaçlıyor.


Her gün ve her saat yapılan ideolojik bombardıman ile kitleleri oligarşinin çıkarlarına göre yönlendiriyor.


Bu nedenlerle, ideolojik hegemonya mücadelesinin en önemli aygıtı olan Medya, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde özel bir ideolojik mücadele alanı olarak ele alınmalıdır.   
Views: 1207 | Added by: volongoto | Rating: 0.0/0
Total comments: 0
Name *:
Email *:
Code *:
Search

Calendar
«  June 2011  »
SuMoTuWeThFrSa
   1234
567891011
12131415161718
19202122232425
2627282930

Entries archive

Site friends
  • bedava site yapimi

  • AGAHI
    Newroz Piroz Bè
    Tavsançali.ucoz.com
    Panoya Agahi
    Céjna Qurbanè Piroz Bé



    Tavsançali.ucoz.com
    Copyright MyCorp © 2024