Nasıl bir vahşet bu? Siz hangi zihniyetin ürünüsünüz?
Bizler
fotoğrafı gördüğümüzde içimiz sancılanırken siz bu vahşeti uyguladınız.
Hiç mi vicdanınız kalmamış? Müslümanız diye televizyonlarda naralar
atarken bir yandan katliam emirleri veriyorsunuz. Bu mudur din? Daha kaç
işkence edilmiş cenazeyle yüz yüze kalacağız? Daha kaç insanımız
sokaklarda kurşunlanacak? Daha kaç çocuk için ağıtlar yakacağız?
Yüreklerimizi yangın yerine çevirdiniz! Peki bu ateşin dönüp dolaşıp
kimi yakacağını biliyor musunuz? Bunun korkusu mu sizi bu denli
insanlıktan çıkarıyor? Tarih
boyunca böyle manzaralarla karşılaştık. Marduk kirli iktidarı için
tehlike oluşturan Tiamat’ın bedenini parçaladı, Romalı General Pompeius
Spartaküs’ün yoldaşı olan 6000 kişiyi ibret olsun diye yol kenarında
çarmıha gerdirdi, Hypatia özgür bir kadın olma yolunda ilerlediği için
erkek zihniyeti tarafından taşlanarak, derisi yüzülerek öldürüldü, Şex
Said, isyanın ardından Diyarbakır Meydanı’nda idam edildi. Kürdistan’da
her gün tertemiz halk gerçekliği darağaçlarında idam ediliyor. Bu da
yetmemiş gibi cenazelere dahi işkence ediliyor. Bu nasıl bir kindir? Bu
nasıl bir nefrettir? Daha ne kadar devam edeceksiniz böyle katliamlara?
"Ne
Mutlu Türküm Diyene” yazılmadık tek karış alan bırakmadınız. "Mutlu
Türk” mü bıraktınız? Hayal kurabilen bir insan bile kalmadı bu ülkede.
Susadıkça kan aradınız geceleri cehenneme çeviren vampirler gibi.
Bayrakların asılmadığı tek bir nokta kalmadı. İnsanlara bunları göstere
göstere işkence ettiniz. Şimdi nasıl beklersiniz insanların bunları
sevmesini? Nefret yüklediniz sadece bu topraklara. Kin yüklediniz ve
bunların altında boğulan da yine sizler olacaksınız... Fotoğraf
karesinde Atatürk büstünün altında işkence edilmiş gerilla cesetleri...
Bu mu sizin Atatürk’e olan saygınız? Bu mu sizin Ortadoğu’ya öncülük
etme pozisyonunuz? Hangi psikoloji insana bunu yaptırabilir? Hangi üst
düzey bir korku insanı bu denli vahşileştirebilir? Açık bir cevabı var
bu sorunun. Özgürlük korkusu. Doğal toplumun ahlaki politik
değerlerinden uzaklaşıldığından bu yana egemenlerin en büyük korkusu.
Özgürlüğe dair olan her olgu lağvedildi bugüne dek. Bugünden sonra da
devam edecek sanıyorsunuz.
Böyle olmayacak! Kazanamayacaksınız!
Bu
güzel insanlar toprağa birer tohum gibi düştüler. Bedenleriyle
besleyecekler özgür yarınları. Umutları serpiştirecekler doğaya ve
insana dair kalanlara. Anlamı bulacak insanlık yeniden, güzelleşecek
toplum, güzelleşecek birey. Sizse kendi kirinizin içinde çırpınacaksınız
yaşamınız boyunca. Hiçbir zaman güzel bir yaşamın varlığından dahi
haberiniz olmayacak ve salyalarınızı akıtarak saldırmaya devam
edeceksiniz güzel insanlara. Kan dökeceksiniz, işkence edeceksiniz,
cezaevine atacaksınız ama şunu unutmayın ki korkunun ecele faydası
yoktur, zihniyetinizin eceli yakındır...