Katliama ramak kalmıştı. İran-Irak savaşı tüm şiddetiyle devam ediyordu...
Başkalarının savaşı Kürdistan topraklarını harabeye çevirmişti.
Halepçe Güney’in Doğu sınırındaydı. Onlara göre Irak-İran hattında..…
Halepçeliler
İran tarafından atılan top atışlarından korunmak için hazırladıkları
‘yer altı sığınaklarında’ yaşamak için uğraşıyorlardı. Bir kaç gün
içinde 400 Halepçeli can verdi…
Saddam’ın kimyasal silah kullanmasına henüz bir gün kalmıştı…
İran’dan yine top atışı yapıldı…
Lamia Mihemedi; 31 yaşında 3 çocuk annesiydi. Diğer tüm anneler gibi O’nun derdi de çocuklarını güvenli bir ‘sığınak’a atmaktı…
Lamia’nın iki kızı şehrin diğer çocuklarıyla evlerinin yakınındaki sığınaktaydılar.
Bir havan topu sığınak’ın kapısına isabet etti. İçerdeki çocuklar ateşin tam ortasında kaldı.
Çoğu çocuk 20 insan orada yanarak can verdi. Aralarında Lamia’nın 6 yaşındaki kızı da vardı.
‘Kurtulan’ çocuklar ise yanmış, yüzleri değişmişti.
Kent sakinleri yaralıları kurtarmaya gittiklerinde Lamia’nın kucağında yüzü yanmış, tanınmayacak durumda bir çocuk vardı...
Lamia’ya çocuğun kim olabileceğini sordular...
Lamia;
"bu benim kızım Xenda... Kalabalığın ortasından ‘anne, anne’ diyerek
bana doğru geldi. O beni tanıdı, buldu...ben onu değil…”
Bir gün
sonra kimyasal katliam olduğunda Lamia, ailesi, yaralı kızı diğer
Halepçelilerle İran tarafındaki kamplara doğru yol aldılar...
Küçük Xenda üç gün sonra yolda öldü...
Mezarı nerede olduğu bilinmiyor...
Lamia Mihemedi’nin geride Karzan isminde çocuğu kalmıştı.
Katliam
olduğunda Karzan 8 yaşındaydı. Annesinin yanında kaldı, okudu İngilizce
öğretmeni oldu... Ama katliamın izlerini yaşıyordu. 4 yıl önce
Halepçe’de öldü...
Lamia şimdi 55 yaşında. Halepçe’de yaşıyor. Vakti mezarlıkları ziyaret etmekle geçiyor...
Bir şehir büyüklüğünde bu mezarda
Ve bu kırmızı taşlı ormanda
Sen şimdi hangi mezarda uzanan kemiksin?(**)
"KURDISTAN'IN EN DERİN YARASININ NERESİNDE TAŞIDIĞINI BİLE BİLMİYORLAR!"
Yer; Sunxur Kalyayi kampı...
Kirmanşah’a yakın bir mesafede...
Halebçe Katliamı mağduru binlerce insanın sığındığı kamptan bir aile...
Diğer tüm aileler gibi çadırlarda yaşıyorlardı...
Bir akşam 4 yaşındaki oğulları çadıra gelmedi...
Onu çok aradılar ve hiç bir yerde bulamadılar. Son çare olarak Halepçe’den göç ederken kullandıkları yolu izlediler...
4. günün sonunda çocuğun elbiselerini ve minicik kemiklerini Halepçe yolu üzerinde bir dağın yamacında buldular...
Çocuk geldiği yere geri gitmek istemişti...
Ama aç kurtları hesap edemeyecek kadar küçüktü...
Mezarın kayıp
Vatanımda doğmuş
Binlerce çocuğun kayıp doğum yıl ve günleri gibi.
Kayıp tıpkı
Memleketimin cebinden çalınmış binlerce kalem gibi...
Bırak senin mezarını
Kürdistan’ın en derin yarasını
Neresinde taşıdığını bile bilmiyorlar!
***
Gelawej Hemenuri...
16 Mart Halebçe Katliam’da 10 yaşındaki çocuğu Vejini ve ailesinden 75 kişiyi kaybetti..
Geride o ve 5 yaşındaki oğlu kaldı...
Onlarda kampa sığındılar...
Katliamdan 10 gün sonra daha yas tutarken oğlu kampa su taşıyan tankerin altında kalarak can verdi...
Gelawej Hemenuri bir süre sonra bir şekilde Viyana’ya gelebildi, orada yaşadı ve 5 sene önce bir kaç günlüğüne Halepçeye döndü.
Bir daha oradan ayrılmadı. Her gün şehitliği ziyaret ediyor.
***
Ve Halebçe’li Xweşrew Eli...
O’da katliamda onlarca yakınını kaybetti.
Ancak kısa zaman sonra o’nun hikayesi komşularına oranla biraz değişti.
Xweşrew 1968 yılında 20 yaşındayken kocası 4 yaşındaki kızını da alarak onu terk etmişti.
Adam, annesi eziyet çeksin diye götürmüştü kızı.
4 yaşındaki kız çocuğu ‘Para karşılığında Doğu’dan gelen kaçakçılara’ verilmişti.
Doğu’nun Sine kentindeki kaçakçı iyi biri çıkmıştı. Çocuğu kendi kızı gibi yetiştirip evlendirmişti.
20 yıl sonra yani 1988’de...
Xweşrew Halepçe katliamından sonra Sine yakınlarındaki kampa gittiğinde o kaçakçı gelip kendisini buldu.
O’na kızın hikayesini anlattı.
Kızını ‘ölü bilen’ Xweşrew Eli, onu 24 yaşında iki çocuk annesiyken yeniden gördü...
Babası tarafından annesinden alınıp kaçakçılara verilen 4 yaşındaki kız çoçuğunun ismi Neşmil’di..
Annesi onu bulduğunda halen Neşmil’di...
Neşmil şimdi Sine’de annesi ise Süleymaniye’de yaşıyor...
Halepçe’ye gitmiyorlar...
"HALEPÇE'NİN YAŞAYAN FOTOĞRAFI"
Berhem Eli, 26 yaşındaydı bir oğlu vardı.
16 Mart katliamında ailesinden hayatta kalan sadece o ve oğlu oldu... Kirmanşah’daki kampa giderlerken yolda oğlunu kaybetti.
6 ay sonra oğlunu Kirmanşah’daki hastahanede buldu...
Ancak çocuk annesini tanımıyor, uyum sorunu yaşıyordu. Zamanla anne ve çocuk alıştılar ve bir daha ayrılmadılar.
Berhem Eli oğluyla şimdi Süleymaniye’de yaşıyor... Ailenin diğer tüm fertleri ise Halepçe şehitliğinde...
***
Ve 5 çocuk babası Mamoste Fexreddin...
Halepçe’nin yaşayan fotoğrafı...
Katliam
olduğunda öğretmenlik yapıyordu. Onlarca öğrencisi gözlerinin önünde
can verdi...Can veren çocuklar arasında Mamoste Fexreddin’in 3 çocuğu da
vardı. Sadece çocuğu değil aynı zamanda öğrencisiydiler..
2 Çocuğu ise kayboldu.
Katliam’da
kaybolan çok sayıda çocuk daha sonra İran tarafındaki kamplarda
bulundu. Her bir çocuğun bulunması onu da sevindirip umutlandırdı. Ama
umut çocuklarını geri getirmedi. Yaşıyorlarsa şimdi biri 31, diğeri 29
yaşında...
***
Halepçe katliamı???
Batılı ülkelerin
Hollanda’da üzerinden, oradan Türkiye’nin Mersin kentindeki limandan
Irak’a, Saddam Hüseyne verilen kimyevi silahlarla öldürülen binlerce
Kürdün ismi...
Halepçe..
Modern dünyanın Kürtleri kalleşçe vurup yaralaması...
(*) ‘Bu söz kör ve sağır olmadan yarım dakika önce Halepçe’li bir çocuktan alınmıştır’
(**) Şiirler Şerko Bêkes’e ait...
Halepçe katliamının sembolü olan ve heykelleştirilen resmini
diken gazeteci Ramazan Öztürk, Halepçe halkının katillerinden kimyasal
Ali
davasında tanıklık yapmıştı. İşte Öztürk'ün çektiği yayınlanmamış katliam kareleri