Firar görüntüsü yok
Er Ali Önal'ın silahıyla firar ederek intihar ettiği ileri sürülse de,
Alay çevresindeki kamera kayıtlarında Önal'ın firar ettiğine dair
görüntü tespit edilememesi, şüphelerin artmasına neden oldu.
Babası da "Benim oğlumun katili askerdir, biliyorum" dedi. Bitlis'in
Tatvan İlçesi'nde 10. Motorlu Piyade Tugayı'nda askerlik yapan ve 14
Ekim'den itibaren kendisinden haber alınamayan er Ali Önal'ın cansız
bedeni, 5 gün sonra Bitlis'in Hizan İlçesi'ne bağlı Yolalan Beldesi'nde
köylüler tarafından yol kenarında bulunmuştu. Dicle Haber Ajansı'nın
haberine göre, Önal'ın cesedi, olay yerine giden ailesi ve askerler
tarafından otopsi için Bitlis Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Bitlis
Savcılığı tarafından yapılan otopside ise "19.10.2011 günü ateşli silah
yaralanması sonucunda meydana gelen kalp ve akciğer laserasyonu ve bunun
sonucunda meydana gelen kanama sonucunda vefat ettiği anlaşılmıştır"
denildi. Olay hakkında bilgi veren İnsan Hakları Derneği (İHD) Bitlis
temsilcisi Hasan Ceylan, Ali Önal'ın babası Bayram Önal'ın 14 Ekim
gecesi kendilerine müracaat ettiğini ve askeriyeden oğlunun firar ettiği
yönünde bilgi geldiğini söylediğini ifade etti. Oğlunun firar ettiği
haberinden şüphelenen Bayram Önal'ın ertesi gün Konya'dan Bitlis'e
geldiğini söyleyen Hasan Ceylan, baba Önal'la askeriyeye gittiklerini
söyledi. Burada şüphelerini dile getirdiklerini ve firar iddiaları
üzerine Alay çevresindeki güvenlik kameralarına ait kayıtları
izlediklerini söyleyen Hasan Ceylan, kamera kayıtlarında Ali Önal'ın
firar ettiğine dair herhangi bir görüntü tespit edemediklerini söyledi.
Ceylan: İntihar değil Ali
Önal'ın cesedinin 19 Ekim'de Hizan'a bağlı Yolalan beldesinde
bulunduğunu hatırlatan Ceylan, askerlerin Önal'ın intihar ettiğini iddia
ettiklerini ifade etti. Ancak kalbinin üstünden kurşun girmiş olarak
bulunan Önal'ın cansız bedeninin üstünde tüfeğinin çapraz şekilde
durduğuna dikkat çeken Ceylan, Önal'ın intihar ettiğine inanmadığını
söyledi. "İntihar edecek olan asker kışlada da intihar edebilir. Neden
önce firar edip sonra intihar etsin" diyen Ceylan, baba Bayram Önal'ın
da, kendisinin de Ali Önal'ın askerler tarafından kışla içinde
öldürüldüğü ve sonra yola atıldığı kanısında olduklarını sözlerine
ekledi.
Babası: Oğlumun katili askerdir Baba
Bayram Önal da TSK'ye tepki gösterdi. Askeri yetkililerin kendisini
arayarak "Git Hizan'a bağlı Yolalan Beldesi'nde bir ceset var, bak senin
oğlun mu değil mi" demesi üzerine beldeye gittilerini anlatan Önal,
oğlunun cansız bedenini beldeye yakın bir köprünün üzerinde bulduğunu
ve hastaneye götürdüklerini anlattı. Oğlunun öldürüldüğüne inanan baba
Önal şunları söyledi: "Oğlumu yola uzatılmış bir vaziyette gördüm. Demek
oğluma dört gün işkence edip aç susuz bıraktıktan sonra oraya götürüp,
kendi silahıyla elini tetiğin üstüne koyup bastırdılar ve öldürdüler.
Oğlum askerde canlı tutuldu, işkence edildi ve sonrasında öldürüp oraya
attılar. Benim oğlumun katili askerdir, tugaydır biliyorum. Benim
ciğerim yandı onların da yansın. Herkes oğlum gidip askerde ölecek diye
çocuklarını askere göndermezken, ben oğlumu askere gönderdim, sonunda
da başımıza bu geldi."
Askerler dalga geçti Dört
gün boyunca Bitlis'te oğlunu aradığını beliten baba Önal, oğlunun
durumunu askeri yetkililerden sorduğunda yetkililerin kendisine, "Oğlun
kendine bir dost bulmuştur, merak etme gelir " diyerek, dalga
geçtiklerini söyledi.
Özel otopsiye izin vermediler
Oğlunun
ölümünün araştırılması için İHD'liler birlikte Bitlis Savcılığı'na ve
Tatvan Tuğayı'na başvuran acılı baba, "Biz de bu işin peşini
bırakmayacağız, araştırmamızı sürdüreceğiz" dedi. Önal, oğlunun
otopsinin Ankara ya da Malatya'da yapılmasını istediklerini ancak bu
talebin kabul edilmeyerek Bitlis savcısının otopsiyi Bitlis Devlet
Hastanesi'nde yaptığını söyledi. Er Ali Önal'ın cenazesi yapılan otopsi
işlemlerinin ardından ailesi tarafından memleketi Konya Cihanbeyli
Zaferiye Köyü'ne götürülerek burada toprağa verildi. BİTLİS
|