Ehmedê Xanî'ye ait bilinmeyen bir eser bulundu
Özel / 17:16 / 24 Mayıs 2011
KONYA - Büyük Kürt şairi ve ilim
adamı Ehmedê Xanî'ye ait daha önce hiç bilinmeyen bir eser Konya'da bir
caminin bodrum katında bulundu. Ehmedê Xanî'nın bulunan bu eseri
medresede eğitim gören öğrenciler için kaleme aldığı tahmin ediliyor.
Ehmedê
Xanî'ye ait bilinmeyen bazı eserlerin Konya'da bulunduğu iddiasını ilk
kez Selçuk Üniversitesinde görevli bir öğretim üyesinden duymuştum. Açık
bir adres vermiyordu. Kürt tarihinin en büyük şairlerinden birinin
kayıp eserlerinin peşine düşme hikayem sadece bir söylence ile başladı.
Bu
söylence ipucu olarak tarihi camilerin kütüphanelerini gösteriyordu.
İlk iş olarak Mevlana, Karatay, Yusufağa gibi yazma eserler
kütüphanelerini taramaya başladım. Bu tarama işlemi bir yıla yakın bir
süre devam etti. Sonuçta hiçbir şey bulamamıştım.
Bunun ardından
araştırmamı çevredeki tarihi camiilerin kütüphanelerine kaydırdım.
Neticede uzun uğraşlar sonucunda Konya’da Y. A. camisinin bodrum katında
Ehmedê Xanî'ye ait olan bu esere rastladım.
Bir ders kitabı
mahiyetindeki eserin üzerinde Medrese diye bir kayıt mevcut. 27 sayfa ve
11 bölümden oluşan eserin bazı sayfalarının kötü saklanması nedeniyle
tahrip olmuş durumda. Eserin son bölümleri ve arka kapağı ise kayıp.
Fıkıh,
mantık ve dil gibi bölümlerden oluşan eserin Ehmedê Xanî tarafından
medresede eğitim gören yetişkin öğrenciler için kaleme aldığı
düşünülüyor. Eserde kullanılan dilin bilimsel bir dil olması da bu savı
güçlendiriyor.
Eserde "İlm-i Arap” başlığı altında bir giriş
yazısı mevcut. Bu bölümü "İlm-i mantık” başlıklı bir bölüm takip ediyor.
İslam tarihi, fıkıhı ve coğrafyası başlıklı bölümler de bulunan eserde
astronomi konusunda İslam dünyasında yaygın olan bilgiler de mevcut. Her
bölümde cümlelerin ilk kelimesinin kırmızı kalemle yazılmış olması da
dikkat çekiyor.
Xani’nin isminin yazılı olduğu bu eserin bazı sayfalarına mürekkep akmış, bazı kelimeler ise okunmaz durumda.
Fıkıh, mantık, dil, vb. bölümlerden oluşan eser Arapça yazılmış. Ancak bazı açıklamaların Kürtçe olduğu görülüyor.
Eserin
nasıl Konya'daki bu camiye geldiği konusu ise tam bir muamma. Ancak
1967 yılında Konya'da vefat eden Bediüzzaman Said-i Kurd-i'nin kardeşi
Abdülmecit Ünlükul'un ailesi tarafından tahrip edilmesini engellemek
için Konya'daki bu camii'nin kütüphanesine bağışlandığı düşünülüyor.
Eseri bulduğum caminin yanındaki Üçler Mezarlığı’nda ise Kürtlerin mezarlarının yoğun olarak bulunması kayda değer bir not.
Ürgüp'te
yıllarca müftülük yaptıktan sonra görevden atılınca Konya'daki kızının
yanına taşınan Ünlükul'un kişisel arşivinde Cumhuriyet'in ilk
dönemlerindeki Kürt eserleri kıyımından kurtardığı çok sayıda Kürtçe ve
Türkçe eser olduğu biliniyor.
Konya'da Xanî'nin isminin yazılı
olduğu bu eserin yanında, yine Xani’ye ait olan Nubıhar’ın bilinen bütün
nüshalarından farklı bir nüshası ve birkaç Kürtçe elyazması daha
bulunması bu eserlerin Konya'ya Ünlükul tarafından taşınmış olabileceği
ihtimalini güçlendiriyor.
Yine Bitlis Nuh Beg medresesinden Konya'daki medreselere gelen Kürt alimlerinin de bu eseri Konya'ya taşıması muhtemel.
1980li
yıllarda Kürdistan'ın değişik illerinden toplanarak tamir edileceği
söylenen el yazması eserlerin de bir bölümünün Konya'ya getirildiği
biliniyor. Ehmedê Xanî'nin bu eserinin toplanan el yazmaları arasında
Konya'ya getirilmiş olması da muhtemel.
Romancı Mehmet Uzun ,
‘Kürt edebiyatına giriş’ adlı kitabında Ehmedê Xani’den bahsedince, Mir
Celaddet Ali Bedirxan’ın Havar’ın 33. Sayısında Xani’nin kayıp bir
eserinden bahsettiği ve bütün aramalarına rağmen bulamadığını belirtir.
Ancak ulaştığım bu eser, ders notlarını içerdiği için Bedirxan’ın
bahsettiği kayıp eser olmadığını düşünüyorum.
1651-1707 yılları
arasında yaşamış olan ve çok sayıda eser verdiği bilinen Ehmedê Xanî'nin
günümüze sadece altı eseri (Dîwân, Nevbahara Pıçukan, Eqîdeya Îmanê,
Eqideya Îslâmê, Fî Beyanni Erkani Îslam ve Mem û Zîn) ulaşmıştır.
Klasik
Kürt edebiyatının en önemli kilometre taşlarından biri olan Xani’nin bu
notları dışında Kürt edebiyatına ilişkin çok sayıda eserin Konya’da
olduğu yaygın bir görüş.
Çünkü çok sayıda Kürt alim Konya’ya gelerek medreseler kurdu. Bu medreselerde Kürtçe dini eğitimler verildi.
NOT: İzinsiz kullanılamaz, kopya edilemez.
ANF NEWS AGENCY