Dört KCK’lıdan ajanlık itirafı!

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, KCK Nusaybin Gençlik Yapılanması hakkındaki davanın ilk duruşmasında ifade veren bazı sanıklar, kendilerine polis tarafından silah eğitimi ve saldırı talimatı verildiğini, BDP’ye sızmalarının sağlandığını söyledi. Mardin’in Nusaybin İlçesi’nde, 2011 ve öncesinde yapılan gösterilerle ilgili, 23’ü tutuklu 26 kişi hakkındaki davanın ilk duruşmasında, sanıklar Peşger İlhan, Serhat Kartal, Botan Cankurt ve Tekoşin Bulca, BİM marketlerine yapılan saldırıların da aralarında bulunduğu eylemleri polisin talimatıyla gerçekleştirdiklerini itiraf ettiler. Bunların çok ciddi iddialar olduğunu belirten Mardin Valisi Turhan Ayvaz, "Bu kişiler yalan söylüyor da olabilir ama çok vahim, çok ciddi iddialar, mutlaka araştırılması gerekir” dedi.

Bir fuhuş çetesinin tuzağına düşürüldükten sonra polisin talimatıyla Kürtçe yayın yapan Azadiya Welat gazetesine ve BDP’ye sızdığını ifade eden Tekoşin Bulca, "Bana cinsellikle erkekleri etkileme konusunda eğitim verildi. Bu şekilde BDP’nin içine sızdırıldım. Polis, kendisine taş atmamı istedi. Bana toplulukları provoke etmem söylendi. Korsan eylemleri yapıp BDP gençliğine mal etmek istiyorlardı” diye konuştu. Bulca, ifadesinde, BİM’e attığı molotofların kendisine polis tarafından verildiğini de belirtti. Polisten Cevat Altunkaya, Musa Aslan ve Burhan isimli kişileri vurması yönünde talimat aldığını ve bunu kabul etmediği için tutuklandığını dile getiren 19 yaşındaki tutuklu sanık Serhat Kartal, "Bunları bana söyleyen Nusaybin’den Servet isimli polistir” dedi.

Polis talimatıyla Emniyet’e ateş

Baskılara dayanamadığı için ajanlık teklifini kabul ettiğini ifade eden Botan Cankurt ise, polisten 30-35 kişilik gruplar halinde patlayıcı eğitimi aldıklarını belirttikten sonra, "Polis Servet, bana 7.65’lik silah vererek akrep denen polis aracına ateş etmemi istedi. Eylemi yapıp silahı istediği yere bıraktım. Daha sonra başka bir eylemde Emniyet binasına ateş ettik” ifadelerini kullandı.

Silah eğitimini Rızgar kod adını kullanan Servet isimli polisin evinde aldıklarını belirten Cankurt, "Servet’in talimatıyla birçok eylem yaptık. 33 ATM 34 plakalı arabayla beni alıyorlardı” diye konuştu.

"Asıl yargılanması gereken polisler”

Sanıklardan Peşger İlhan, polisin baskı ve tehdidi sonucu BDP’ye sızdığını belirttikten sonra, asıl yargılanması gerekenin polisler” olduğunu dile getirdi.

Bu beyanlardan sonra söz alan avukatlar, adı verilen polislerin ve plakası belirtilen aracın araştırılmasını istedi. Avukatlar, eğitim yeri olarak belirtilen adreslerin incelenmesini de talep etti. Heyet iki sanığın tahliyesine, itiraflarda bulunanlar da dahil diğer sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme, Nusaybin’de görev yapan Servet ve Ali adlı görevliler hakkında suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin talebin reddine karar verirken, bu hususta sanık veya sanık avukatlarının mahkemeye bağlı olmaksızın Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurabileceklerini bildirdi. (Taraf)