Parasızlıktan ölen annesini hiç unutmadı Edhi. Dilencilikten biriken
paralarıyla yoksullara sağlık dağıtacak yerler kurdu. Hikâyesini öğrenen
Pakistanlılar şimdi 83 yaşında olan Edhi'ye yüklü bağışta bulunuyor
Çalışmayı ve üretmeyi kutsallaştıran modern
toplumun en büyük antitezi dilencilerdir. Bu nedenle gazetelerde sıkça
gördüğümüz "Dilenerek servet yaptı" başlıklı haberler bizi
sinirlendirir. Dilencileri gurursuzlukla, duygu sömürücülüğüyle ve kolaya
kaçmakla itham ederiz. Çünkü biz kendimizi parçalarcasına çalışırken,
onlar alıştığımız biçimde çalışmadan yaşamayı başarabilmişlerdir. Peki
buna rağmen neden dilencilere para veririz? Belki, "Başımın gözümün
sadakası olsun" diyerek verdiğimiz paranın kendimize bir fayda
sağlamasını umut etmemizden, belki de başka sebeplerden. Peki ya
dilenciler? Onlar kendilerine verilen her parayı yalnız kendi çıkarları
için mi kullanırlar? Belki çoğu öyle. Ancak "dünyanın en asil dilencisi"
olarak bilinen Abdul Elhi kesinlikle onlardan biri değil.
İLK AMBÜLANSI O ALDI
Hastanelerin harap, doktorların nadir olduğu Pakistan'da yaşıyor Edhi.
Onu Karaçi'nin sokaklarındaki basit bir dilenciden kahramana dönüştüren
hikâyeyse parasızlıktan doktora götüremediği annesini kaybetmesiyle
başladı. Kendi ifadelerine göre, ülkesinde her yıl kolayca tedavi
edilebilecek hastalıklar yüzünden on binlerce kişinin yaşamını
yitirmesi, o dönemde genç bir adam olan Edhi'yi isyan noktasına getirdi.
Dilenerek kazandığı paraları kuruşu kuruşuna biriktiren Edhi, 1951
yılında ufak bir dispanser açtı. Toptancılardan aldığı ilaçları piyasa
fiyatının altında ihtiyaç sahiplerine satan ve yoksulların dispanserde
ücretsiz sağlık hizmeti almasını sağlayan Edhi, toplumun güvenini
kazandıkça, hayırseverler ona daha yüklü bağışlarda bulunmaya başladı.
HAVA FİLOSU BİLE VAR
Dilencilikten kazandığı parayı topladığı bağışlarla birleştiren Edhi,
kısa süre sonra Pakistan'ın ilk ambülansını satın alarak yoksulların
hizmetine sundu. Ardından devamı geldi. Onu sokakta dilenirken görenler,
amacını bildikleri için sadakaların miktarını arttırdı, bağış yapmak
isteyen hayırseverler onun dilendiği sokağı daha sık ziyaret etmeye
başladı. Bugün 83 yaşında olan Edhi, halen yoksul bir adam olarak
yaşıyor ve eskisi kadar sık olmasa da dilencilik yapmayı sürdürüyor. 50
yıldır topladığı sadaka ve bağışları hastalar için kullanan Edhi'nin
kurduğu vakıf, yıllar içinde ücretsiz hizmet veren 250'nin üzerinde
hastane, dispanser ve bakımevinin sahibi haline geldi. Dünyanın en büyük
ücretsiz hava ve kara ambülans filosu da yine bu vakıf tarafından
işletiliyor.
PARALARI DAĞITIYORUM
Zenginlerden "çalıp" yoksullara dağıtan İngiliz halk kahramanı Robin
Hood'dan farkının, insanların kendi rızalarıyla verdiği parayı dağıtmak
olduğunu söyleyen Edhi, neden "İyilik meleği" olarak adlandırıldığını
şöyle anlatıyor: "Yoksul bir adam olduğum doğru, ancak paraya benden çok
daha fazla ihtiyacı olan insanlar var. Bu nedenle kazandığım paraları
onlara vermekte bir an olsun tereddüt etmedim. 20 yıldır aynı şalvarı ve
aynı terlikleri giyiyorum. İyi bir Müslüman böyle davranmalı. Çünkü
din, dil, ırk ayrımı yapmadan insanlığa hizmet etmek en büyük cihattır."