29 Kasim 2010 21:19
Günlerdir tartışılan Wikileaks belgeleri nihayet gün ışığına çıktı.
Bugün sabah saatlerinden itibaren Wikileaks sitesine girişler engellendi
ve site yetkilileri tarafından, sitenin ABD tarafından çökertildiği
açıklaması yaptı.
Şu ana kadar ulaşılan Wikileaks belgelerinde Türkiye ve Başbakan
Erdoğan’a yönelik çok sayıda iddia yer alırken, ABD Başkanı H. Barrack
Obama’nın yarın konuya ilişkin basın toplantısı düzenleyeceği açıkladı.
Amacını ve ilkelerini kısaca, "Daha şeffaf bir toplum
oluşturmak, hükümet, şirketler ve büyük organizasyonları toplumun
denetimine açmak ve güçlü demokrasilere yol açmak için sızıntılar
önemlidir. Medyadaki genel rekabet yerine diğer yayın ve medya dünyası
ile kolektif çalışır ve teşvik eder. Gönderilen belgelerin gerçekliği
ispatlandıktan sonra servis yapılır. Orjinal kaynak ile haberlerin
gerçekliğini halka gösterir” olarak belirleyen WikiLeaks'in son
yayınladığı belgeler içerisinde Türkiye-ABD-PKK-Irak görüşmelerine
yönelik belgeler, tüm dünyada dikkat çekti. Belgelerde Barzani’nin
PKK’ye baskı yapması, Başbakan Erdoğan’ın 8 ayrı İsviçre bankasında
özel hesaplarının olduğu, Roj TV’nin kapatılması için Danimarka’ya
baskı uygulandığı gibi iddialar yeralırken, daha önce tüm Türkiye
basınında çıkan, ‘ABD’nin PKK’ye yardım ettiği’ ile ilgili sızdığı
iddia edilen konuşmalara belgelerde rastlanmadı.
15 bin 652
gizli belge, 101 bin 748 gizli kalması gereken belge, 133 bin 887 gizli
olmayan belge, 6 bin 667 Irak’tan gelen dokümanların büyük kısmı ve 15
bin 365 Irak’la ile ilgili belge yayınlayan Wikileaks, Türkiye, ABD
ilişkileri ve ABD’nin PKK’ye ilişkin yönelimlerinin yeraldığı Ankara
kaynaklı son belgelerle, tüm Türkiye basınının dikkatlerini üzerine
çekti. Söz konusu belgelerin bir kısmı SIPRNet’ten (Secret Internet
Protocol Router Network) gelirken, bu belgelerin yüzde 40’ının da
"gizli” olarak sınıflandırıldığı görüldü.
‘Barzani PKK üzerine gönderildi’
Wikileaks tarafından yayınlanan ABD Ankara Büyükelçisi James F. Jeffrey
imzalı gizli belgede, ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in 6 Şubat 2010
tarihinde Türkiye Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve dönemin Genelkurmay
Başkanı İlker Başbuğ ile yapılan görüşmelerde, Gates’in Federal
Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani’ye PKK’yi şiddetten vazgeçmeye
ikna etmesi için baskı uyguladığı belirtildi. Eski Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ’un buna katılarak, Türkiye’nin Federal Kürdistan Hükümeti
ile ilişkilerinin özellikle PKK’ye karşı aktif bir yaklaşım sergilemesi
açısından önemli olduğunu söylediği kaydedildi.
Başbuğ: ABD çekilmeden sorunu bitirsin
Jeffrey, ABD Savunma ve Dışişleri Bakanlıkları ile değişik elçiliklere
gönderdiği gizli ibareli raporunda, Gates ile Başbuğ arasında
gerçekleşen görüşmede, iki tarafın Türkiye’nin PKK ile mücadelesinde
daha fazla ilerleme kaydetmenin anahtarının Irak ile Türkiye arasında
daha büyük işbirliğinde yattığı konusunda hemfikir olduklarını yazdı.
Başbuğ’un ABD’nin Pakistan’da gerçekleştirdiği sınır ötesi eylemlere
dikkat çekerek, "PKK tehdidini imha etmeye devam etmek için, Türkiye’nin
tüm ortaklarının daha fazla desteğine ihtiyaç duyduğunu” söyleyerek,
ABD, Irak ve Federal Kürdistan Hükümeti’nden ek destek talebinde
bulunduğu kaydediliyor. Başbuğ, aynı zamanda ABD’nin Irak’tan çekilmesi
ardından Türkiye’nin, "PKK tehdidini sona erdirmek için zorlanacağını”
belirterek, "Bundan dolayı da ABD’nin geri çekilmesi tamamlanmadan önce
‘sorunu bitirmesi’ gerektiğini” ifade ettiği aktarıldı.
Erdoğan’ın İsviçre bankalarındaki hesapları
Öte yandan WikiLeaks’in açıkladığı 30 Aralık 2004 tarihli gizli
belgelerde, ABD eski Büyükelçisi Eric Edelman’ın Washington’a geçtiği
bir notta Başbakan Erdoğan’ın serveti ile ilgili bilgiler yer aldığı
belirtilirken, Başbakan Erdoğan’ın İsviçre’de 8 ayrı hesabı olduğu da
iddia edildi. Edelman’ın notunda şu bilgelere yer veriliyor: "AKP,
yolsuzlukların kökünü kazıyacağını söyleyerekten, iktidara geldi. AKP’ye
yakın olanların anlattığına göre, ilişkilerdeki çatışmalar ya da
partinin ulusal, bölgesel ve yöresel ve bakanların yakın aile fertleri
arasında ciddi çıkar ilişkisi ve çatışma olduğu söyleniyor. İki ayrı
kaynaktan edindiğimiz bilgiye göre, Erdoğan’ın İsviçre bankalarında
sekiz ayrı hesabı var. Oysa Erdoğan bunları oğlunun düğününde gelen
hediyeler ve dört çocuğunun okul masraflarını ödeyen Türk işadamından
kaynaklandığını söylüyor. Bu ise çok yüzeysel bir açıklamadır.”
Roj TV şantajı
Yine sözkonusu belgelerde ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı William
Burns’un, 18 Şubat 2010 tarihinde Türkiye Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı
Feridun Sinirlioğlu ile yaptığı görüşmede Sinirlioğlu, Rasmussen’in
adaylığı karşılığında Roj Tv’nin kapatılmasını pazarlığının hayata
geçmediği üzerinde duruyor ve adaylık konusunun ele alındığı NATO
Zirvesi esnasında Rasmussen Roj Tv’nin kapatılması için hukuki yolları
araştırma ve Rasmussen’in yardımcılığına bir Türk yetkilinin
getirileceği sözünün tutulmadığını belirtiyor. Roj Tv’nin halen
kapatılmadığı ve Rasmussen’in yardımcılığına bir Alman’ın getirildiği ve
bunun da Rasmussen ile Angela Merkal arasında yapılan bir anlaşma
gereğince gerçekleştirildiği yine aynı toplantıda Sinirlioğlu tarafından
dile getiriliyor.
AKP’de Fethullahçı 80 milletvekili
30 Aralık 2004 tarihli dönemin ABD Büyükelçisi Eric Edelman’ın yazdığı
belgeye göre, AKP içinde bir güç savaşı yaşandığına dikkat çekilirken,
TBMM’de Fethullah Gülen Cemaati’ne mensup 60 ila 80 arasında
milletvekili bulunduğuna işaret ediliyor. Erdoğan’ın çevresini yetersiz
ve yeteneksizlerin sardığı ibaresinin yer aldığı belgede, Edelman’ın
Emine Erdoğan’ın ağzından, "Emine Erdoğan’ın da söylediği gibi Tayyip
Bey Allaha inanıyor, ama ona güvenmiyor” sözlerine yer verdiği iddia
ediliyor.
‘İddiaları ordu bilinçli gündeme getirdi’
New York Times, The Guardian, Der Spiegel ve Le Monde gazetelerinin aynı
anda internetten yayına verdiği Wikileaks’in belgelerinde, Fethullah
Gülen Cemaati’ne ilişkin değerlendirmeler de yer aldı. Raporda; Gülen
tarikatının AKP içinde etkisinin çok büyük olduğu o dönemde 60 ila 80
vekilin Gülenci olduğunu ileri sürülüyor. ABD Ankara Elçiliği’ne ait
gizli bir diğer belgede ise, Türk ordusunun, basın üzerinden ABD’nin
PKK’ye direkt veya dolaylı silah sağladığı yönünde iddiaları bilinçli
olarak gündeme getirdiği belirtildi.
Belgelere ilişkin daha
önce basına sızdırılan bilgilerde, ABD’nin PKK için "özgürlük
savaşçısı” dediği ve silah sağladığı iddia edilmişti. Ancak şimdiye
kadar yayınlanan belgelerde bu tür bir bilginin henüz yer almadığı
gibi, bu iddiaların Türkiye iç siyasetinde "bilinçli olarak” ortaya
atıldığı görülüyor.
'Wikileaks terör örgütü mü?'
Bu
arada Wikileaks'ın gizli belgeleri yayımlamasını engelleyemeyen ABD,
yasal yollara başvurmaya hazırlanıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, gizli
belgelerinin yayınlanmasının ciddi sonuçları olacağına işaret ederken,
kongre üyeleri de sitenin Amerikan ulusal güvenliğine tehdit
oluşturduğunu savunarak, terör örgütü olarak tanımlanmasını savundu.
Kongre üyeleri ayrıca, Obama hükümetinden sitenin kurucusu 39 yaşındaki
Jullian Arrange'ye dava açmasını istedi. Assange hakkında İsveç'te
geçen Ağustos'ta tecavüz suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştı.
Wikileaks tarafından yayınlanan belgelerde, Türkiye’nin dış politikası
ağır bir şekilde eleştirilerek, Ankara’nın Ortadoğu ve Balkanlar’da
‘Neo Osmanlı’ pozisyonunda olduğu belirtiliyor. DİHA