Konya vilayetinin kuzeyinde bulunan Karacadağ yöresindeki Kürtlerin kastedilmiş olup olmadığı kesin bilinmiyor. Resmi belgenin tarihi ile Şeyhbızın aşireti’nin yerleşim tarihi arasında 30 yıllık bir süre farkı bulunuyor.
19. yüzyılın ikinci yarısında, ıç Anadolu’nun bozkır bölgesinin kuzeyinde yer alan bu kışla köylerinde de, yerleşim yerini değiştirme sistemi, bugün tespit edilebileceği gibi, aynı biçimde ve uzun süreden beri olmasada, Tuz gölünün güneyindeki gibiydi. Kuzeydeki bu kışla köylerindeki çoğu Kürt aşiretleri 19. Yüzyılın ortalarına kadar daha çok göçebe olarak yaşıyordu. Örneğin; Dondurma’lılar 1860’larda her yıl güneye doğru, peryodik olmasada, sıkça kışın Akdeniz’e kadar, Adana çevrelerine kadar uzanan göçlere çıkıldığını hatırlıyor. Reşvan aşiretine mensup kuzeydeki kışla köylerinde, özellikle Bulduk’lu ve Yeniceobalılar 19. Yüzyılın ortalarına kadar aşiret federasyonunun bir bütün olarak Ankara’nın ve Çubuk’un kuzeyindeki dağlık yörelere yapılan göçleri hatırlamaktalar. Yazlak amaçlı yaylaya göçlerin kışlak köylerin çevresiyle sınırlandırılmış olması bu bölgede yeni bir oluşum. Bunu, bölgenin kuzeyindeki kışla köylerinde, 19. Yüzyılın ikinci yarısından önceye has olan bir durum olarak sayamayız...
19. Yüzyılın ikinci yarısında, Haymana’nın dağlık kesiminde yaylacılık konusunda, ancak kıt bilgilerden ötürü, sınırlı belirlemeler yapmak mümkün. Öncelikle, Perrot (2), Ainsworth (3) ve Tschihatscheff ’tan(4) kalma raporların iki önemli konuda çakıştığını belirtmek gerekiyor. Birincisi, hazır düzenli köylerin varolduğu gerçeğidir.Seyahat güzergahları üzerinde bulunan bugünkü yerleşim yerlerinin hepsi belirtilmiş. R. Kiepert’in güney Haymana dağlık kesimine ilişkin belirlemelerini ağırlıklı olarak bu yazarlara dayandırdığı için (5), 1906 tarihli haritası 1870’den önce, topografik konumlanışı yanlış yada belirsiz kalsa da, var olan yerleşim yoğunluğunu içeriyor ve güzergahlardan uzak bulunan yerleri ihtiva etmiyor.
Ikincisi, Haymana’nın Kürt yerlileri öncelikli olarak hayvancılıkla uğraştığı ve kısmen uzak yörelere göçe çıktığı belirtiliyor. Haymana’nın güneyindeki aşiretlerin, özellikle Cihanbeyli ve Reşvan aşiretlerinin ılkbaharda halen, halk arasında hatırlandığı gibi, Kuzeye doğru, Ankara’nın ve Çubuk’un kuzeyindeki dağlık kesimlere, Kızılcahamama dek uzanan göçleri belirtiliyor (6).
Aynı aşirete mensup, mevcut köylerden kopmadan uzak yörelere yapılan göçler, Kürtlerin gelmiş olduğu doğu Toros’lardaki durumla ilişki benzerliğini akla getiriyor. Orada da, aşiretin tümü göçebe olarak yaşamıyor, bir bölümü daha çokta aşiret alt birimlerinden oluşan sürü sahipleri ve aileleri bu tür göçlere çıkıyordu(7). Nüfusun geri kalan büyük bölümü köylerde yada yerleşim yerine yakın olarak kurulan çadırlarda kalıyordu. Her iki kesim arasında çok yönlü ilişkiler korunuyor, aynı aşirete mensup olunması halinde bu, mülkiyet ilşkilerine göre değişen tesadüfü bir çeşit iş bölümünü andırıyor...
(1)- Bkz. De Planhol, 1959, s. 527
(2)- G. Perrot, les Kurdes de I’Haimaneh, Rev. Des Denx Mondes XXV, 2, Paris 1865
(3)- W.F. Ainsworth, Travels and Researches in Asia Minor, London 1842, Bd.I, s.136-155
(4)- P. De Tschihatscheft, 1867
(5)- R. Kiepert, Karte von Kleinasien 1:400 000,Bl. B ııı, Angora
(6)- Ainsworth 1842, Bd.ı, s.146
(7)- W. Hütteroth, Beobachtungen zur Sozialstruktur Kurdischer Stamme im Östlichen
Taurus, z.f. Etnologie 86, 1, 1961, s.32