volongoto | Date: Monday, 2012-12-31, 8:03 PM | Message # 1 |
Major general
Group: Administrators
Messages: 457
Status: Offline
| Uludere, Uludere... aradan koskaca bir yıl geçti Uludere’de, şivanın koptuğu o yerde ve vicdanla uyumlu çarpan her yürekte, “Uludere, Uludere, Uludere!” deyince, melekler kanatlarını yırtarcasına dehşet içinde, göklere, düşlere, kutsal kitaplara, oralardaki mağaralara kaçışıyorlarsa hâlâ;
“Uludere, Uludere, Uludere!” deyince, Uludere’de ve uzak yakın her Kürt evinde analar, içlerinde, tanımlanmaz bir yerden hayatın kendisi gibi tanımlanmaz bir acıyı, hayatın kendisi gibi yatışmaz bir hasreti, hayatın kendisini söküp çıkarmak için göğüslerini dövüp, yanaklarını yırtıyorlarsa hâlâ;
babalar, içlerine cehennem kadar büyük, cehennem gibi harlı ve uğultulu bir öfkeyi gömmeye çalışırken ağlamamak için yumruklarını dişliyor, yüzlerini bizden saklıyorlarsa hâlâ,
“Uludere, Uludere, Uludere!” deyince, “peki, hakikat? o nerde, o? ve suçlu kim” sorusu, rüzgârın dudağında kendine yerdeki tutanaklarda değil, gökteki tutanaklarda cevap aramak için, Uludere’den yola koyulup, ta Sidret-i Müntehaya, Roboski gibi bir başka sınır boyuna yani, varıncaya kadar, dere tepe, köy mezra, şehir şehir dolaşıp, göçmen kuş sürüsü gibi peşinde katar katar vicdan ve sızlayan yürek toplayıp götürüyorsa hâlâ,
yaşlı şairlere iş kalmıyor demektir, yârenler, yaşlı şairlere iş kalmıyor, sessiz sessiz ağlamaktan başka;
çünkü yoksullar ve şairler bilirler ki, yeryüzünde sessiz sessiz ağlayanlar çoğalınca, gizli gizli dövünenler çoğalınca, öfkelerini içlerine gömenler, yumruklarını ısıranlar çoğalınca evlerden, köylerden, meydanlardan ve mabetlerden taşasıya çoğalınca çığlıklar, çoğalınca havarlar, çoğalınca ağıtlar, işte o zaman, yerden göğe doğru esmeye başlar rüzgarlar, yerden göğe doğru çakmaya şimşekler, yerden göğe doğru yağmaya, yeri de, göğü de değiştiren ve değişimden, dönüşümden daha büyük, daha kahhâr, daha âdil yağmurlar...
28 Aralık 2012
|
|
| |