Main » 2011 » October » 7 » Konya, Tavsançali Salvatore'nin torunları
9:34 PM
Konya, Tavsançali Salvatore'nin torunları
Konya Tavsançali Salvatore'nin torunları
Konyalı iki genç açtıkları işyerinin logosu olarak dedelerinin
fotoğrafını seçti. İşveç'de şimdi herkes onları Salvatore'nin Torunları
olarak tanıyor.
Konyalı iki genç 1988 yılında ölen dedelerinin
anısını Stockholm’de yaşatmak üzere herkesin aklına gelmeyecek bir
yönteme başvurdular ve Huddinge beldesinde açtıkları Pasta Salonu’nun
amblemine Dede Abdullah Akan’ın fotografını yerleştirdiler.
Pastanenin adını da "SALVATORE. FRESH PASTA CAFE” olarak belirlediler.
Salih Akan ve Rauf Bozkurt adlı gençler İsveç’te kendilerine ekmek
teknesi olacak bir pastane açmaya karar verdiklerinde ilgi çekici bir ad
üzerinde uzun uzadıya kafa yordular. Sonunda eşe dosta parmak ısırtacak bir unvan üzerinde anlaştılar: Salvatore Pastanesi.
Avrupa’lıların özellikle İtalyanca ve İspanyolca sözcüklerin büyüsüne
kapılmak gibi bir zayıf yanları olduğunu belirleyen Salih Akan ile Rauf
Bozkurt pastanenin adına Salvatore sözcüğünü katmakla kalmamışlar,
pastanenin ambleminin içine dede Abdullah Akan’ın bir fotoğrafını da
yerleştirmeyi ihmal etmemişler. Stockholm’de tertemiz Salvatore
Pastanesi’nde bize sunulan kahvelerimizi yudumlarken bizim sekiz kişiden
oluşan ailemizi İsveçte kuş sütüyle besleyen Ali Fuat Akan ve otuz
yıllık aile dostumuz amca Hacı Akan da bizimleydi. İşyerinin genç sahipleriyle söyleşme olanağı bulduğumuzda ilk sorumuz şu oldu: "Pastaneyi bu adla anmanızı eşiniz dostunuz nasıl karşıladı?”
Kısa bir süre birbirine bakıp gülüştükten sonra "Pek büyük zorluk
yaşamadık. Ancak, epey zamandır bizi tanıyanlar Salvatore’un torunları,”
diye anıyorlar. Bu haber memlekete kadar uzanmış. Konya Kulu’ya bağlı
Tavşançalı kasabasında hısım akrabayı merak sarmış. "Kim bu Salvatore?” diyenlerin sayısı giderek artıyormuş. "İşin aslını onlar da biliyorlar ama, şakadan geri durmuyorlar..” dediler.
Yolunuz İsveç’in başkentine düşerse, hele hele Stockholm’ün de Huddinge
beldesi’ne uğrarsanız, bizim çocukları mutlaka bulun. Onlara "Sizin
köyde elli yıl önce öğretmenlik eden Zeynel Kozanoğlu’nun yakınıyız,”
derseniz, yiyip içtikleriniz için sizden para almazlar. Hatta,
güvenilecek birileri görüntüsü verirseniz borç para bile verirler. Bana "Amca paraya ihtiyacın olmadığından emin misin?” diye en az kırk kez sordular. Teşekkür ederim Salih Akan.. Teşekkür ederim Rauf Bozkurt. Aslanlarım benim. Ve İsveç’teki dostlarım, yakınlarım! Hepinize sevgiler.