Şeyh Said ve 46 arkadaşını binlerce kişi andı
ANF
20:53 / 29 Haziran 2011
AMED - Diyarbakır'da 86 yıl önce idam edilen Şeyh Said ve 46 arkadaşı, Dağkapı Meydanı'nda binlerce kişi tarafından anıldı.
Diyarbakır'da
Dağkapı Meydanı'nda biraraya gelen binlerce kişi, Şêyh Said ve 46
arkadaşını idam edilişlerinin 86'ncı yıl dönümünde andı. DTK, BDP,
HAK-PAR, KADEP İl örgütü, NUBIHAR, Dicle Fırat Diyalog Grubu, TEV-Kurd,
TDŞK, MAZLUM-DER, TİHV, Şeyh Abdurrahmanê Aktepe Vakfı, DİAY-DER ve
MEYA-DER'in desteklediği anma etkinliğine binlerce kişinin yanı sıra
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Altan
Tan da katıldı.
İdam edilen Şeyh Said'in dev posterinin
asıldığı anmada, "Ulusalcı gladyo başaramadı, yeşil gladyo asla
başaramayacak" yazılı pankart açıldı. Program çerçevesinde Dağkapı
Meydanı'nda yapılmak istenen anma etkinliğe, valilik tarafından
"etkinliklere kapalı" olduğu gerekçesiyle izin verilmezken, bu sırada
meydana yanaşmak isteyen anons aracının TOMA tipi zırhlı araç tarafından
engellenmesi kısa süreli gerginliğe neden oldu. Gerginlik sırasında bir
yurttaş polisin bu tutumunu TOMA'nın önüne yatarak protesto etti.
İzin
çıkmaması üzerine meydanın hemen yanında bulunan yeşillik alana geçen
kitle dakikalarca, Şeyh Said'in yaşamını yitirdiğinin anlatıldığı
stranları dinledi "Şehit namırın" sloganlarının yükseldiği anma
etkinliğinde, ilk olarak DİAYDER imamlarından Mele Mehmet Hadi Koç,
Kuran-i Kerim'den sureler okuyarak, dua etti. Okunan duanın ardından
anma etkinliğine ilişkin Kürtçe açıklama yapan Şeyh Said'in torunu Bedri
Fırat, "İşgalciler bunu çok iyi bilmelidirler! İdam cezaları ve idamlar
Kürt halkını yıldıramaz. Şeyh Mahmut, Şeyh Ubeydullah, Şeyh Sait, Şeyh
Abdulselam, Halit Bey, Seyit Rıza ve Gazi Muhammed ile yoldaşlarının
torunları halen bu miraslarını izlemektedirler" dedi.
İdam
edilenlerin anısına sahip çıkacaklarını belirten Fırat, "Biz,
torunlarınız olan ve toplu veya açık mezarlara gömülen şehitlere, o
sessiz ve isimsiz kahramanlara da sahip çıkacağız. Sizlerin ve o
kahramanların mezarlarını bulmadan durmayacağız. Sizler, birliğinizi
sağlayamadığınız için yenildiniz" diye kaydetti.
Emek, Demokrasi
ve Özgürlük Bloğu Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Altan Tan ise Şêyh
Said'in ve 46 arkadaşının idam edildiği anda sarf ettiği, "Bu gün dar
ağacına yürüyorum, pişman değilim, çünkü milletim için kurban
ediliyorum. Tek isteğim var; torunlarımız bizi düşmanlarımıza karşı
mahçup etmesinler" sözlerini hatırlattı. Kürtlerin yaşadığı coğrafyada
kardeşliğin bin yıllar önce kurulduğunu, fakat Kemalist ve İttihatçılar
tarafından kan dökülerek kardeşliğin yok edilmek istendiğini belirten
Tan, "Biz tarihin bütün günlerinde sırt sırta omuz omuza kol kola
mücadele ettik. Aynı mezarlarda koyun koyuna yattık. Ama bir İttihatçı
taifesi ve bir Kemalist taife gelip bu kardeşliği de bu coğrafyayı da
kana buladılar. İşte Şex Said efendi ve arkadaşlarının kıyamının bir
sebebi var. Daha hala şuana kadar tüm mahkeme zabıtlarını evrakları
belgeleri açığa çıkarmadılar. Bakın o belgelerde ve o gün son kalan
insanların ifadelerinde bu dava çok açık" dedi. Türkiye'nin yaşamını
yitiren Şeyh Said ve arkadaşlarını Avrupa'ya "gerici, İslamcı ve
isyancılar" olarak anlattığını dile getiren Tan, diğer yandan Ankara ve
İstanbul'da ise, "Kürtler bölücülük için isyan ettiler" diyerek, iki kez
kamuoyuna yalan söylediklerini dile getirdi.
Son olarak Şeyh
Said'in idam edildiği dönemde 20-25 yaşlarında bir genç ile ilgili idam
kararı veren bir savcının anlattıklarını hatırlatan Tan, konuşmasına
şöyle devam etti: "Biliyorsunuz büyüklerimizi cahilce katlettikten sonra
yüzlerce, binlerce köyümüzü yaktılar. Binlerce insanı suçsuz günahsız
infaz ettiler. Buraya yolladıkları hakimlerin hiç biri hakim değildi.
Hiç birinin hukukla alakaları yoktu. İşten bunlardan bir tanesi yıllar
sonra hatıratlarını yazdı. Diyarbakır'da olanları yazdı. Dedi ki, ‘ben
Diyarbakır'dan döndükten sonra yıllarca vicdan azabından yatamadım.
Geceleri rüyama 20-25 yaşlarında bir Kürt genci geliyordu. Mahkemeye
çıkarılan gence sordular 'Sen niye buradasın'. Genç tek kelime Türkçe
bilmiyordu. Kürtçe bir şeyler söyledi. Tercümanlar 'Bu genç dedi ki ben
hiç Türkçe bilmiyorum' Oradaki hakimler bir birlerine baktılar dediler
ki 'Yahu bir kelime Türkçe bilmeyen adamdan bir hayır gelmez asın bunu'.
Bunu savcı Sureyya Örge Evren söylüyor. İşte sevgili kardeşlerim
tarihini unutan millet, millet değildir. Bu halk bilincini devamlı taze
tutmalı, nereden geldiğini nereye gittiğini bugün hangi oyunların
oynandığını açık ve seçik görmelidir. Nereden, geldiğimizi bu gün hangi
oyunların oynandığını bilmeliyiz. Bu irade sizlerde var. Bu millet
bunları unutmadıkça hakkını, hukukunu, kimliğini, dilini muhafaza
ettikçe bunlar çıldırıyor. Çıldırsınlar."
Tan'ın açıklamasının ardından anma etkinliği "Şehit namırın" sloganları eşliğinde sona erdi.
ANF NEWS AGENCY