Kırgız toplumunda geleneklerin bir parçası olarak görülen gelin kaçırma
yaygın bir şekilde uygulanıyor. Kadınlar, istemedikleri halde evliliğe
razı oluyorlar; sırf kaçırılıp geceyi başka bir evde geçirmek zorunda
kaldıkları için.
Birleşmiş Milletler, Kırgızistan’da uyarı ve sözleşmelere rağmen
toplumun bir ‘geleneği’ olarak süren 'gelin kaçırma'nın sona bulmasını
istedi. Zira Kırgızistan’da her yıl 15 binden fazla genç kız evlenmek
üzere kaçırılıyor, bazıları evliliğe razı edilmek için tecavüze maruz
bırakılıyor. Kaçırmaların yüzde 80’i ise evlilikle sonuçlanıyor. Kırgızistan,
Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi
Sözleşmesi’ni (CEDAW) 1997 yılında yürürlüğe koydu. Sözleşmenin 5.
maddesi, taraf devletlere şu yükümlülüğü getiriyor: "Her iki cinsten
birinin aşağılığı veya üstünlüğü fikrine veya kadın ile erkeğin
kalıplaşmış rollerine dayalı önyargıların, geleneksel ve diğer bütün
uygulamaların ortadan kaldırılmasını sağlamak amacıyla kadın ve
erkeklerin sosyal ve kültürel davranış kalıplarını değiştirme.”
CEDAW'a aykırı Ancak
CEDAW Komitesi, yasalarda yasaklanmış olmasına rağmen gelin
kaçırmaların sürdüğüne dikkat çekerek, "Zoraki evlilikle sonuçlanan bu
uygulama, sözleşmenin 16. maddesine aykırı” uyarısı yaptı. Zaten
Kırgızistan’ın da imza attığı Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar
Sözleşmesi’nin 23. maddesine göre, evlilik özgür irade ve tam rıza
olmaksızın gerçekleşemez. Aynı şekilde İnsan Hakları Komitesi’nin 28
numaralı yorumunda "Kadınların hür ve tam rızalarıyla evlenmeleri kadın
haklarının bir parçası” ifadesi yer alıyor. Yine Kırgızistan
anayasasının 13. maddesi, kadın ve erkeklerin eşit haklara, özgürlüklere
ve eşit fırsatlara sahip olmasını garanti altına alıyor. Her yıl 11-17 bin kız kaçırılıyor! WUNRN’nin
konuya ilişkin hazırladığı ve Uçan Süpürge Haber Merkezi’nin Türkçe’ye
çevirdiği son bir araştırmaya göre, tüm yasa ve anlaşmalara rağmen
Kırgızistan’da kaçırıldıktan sonra evlenmeye zorlanan genç kız sayısı
hala yüksek. Ülkede her yıl sayıları 11-17 bin arasında değişen kız
çocukların, ‘evlenmek’ üzere kaçırıldığı tahmin ediliyor. 2010
yılında kadın örgütü Public Foundation Open Line'ın gelin kaçırmalarla
ilgili yaptığı araştırmanın sonuçlarına göre, görüşülen 268 kadının
yüzde 50’si kendisini kaçıran kişiyi hiç görmemiş; bu kaçırmaların yüzde
81’i ise evlilikle sonuçlanmış. Araştırma kapsamında görüşülen
kadınların yüzde 74.2’si, kaçıran kişilerden tehdit ve baskı gördüğünü,
ailelerinin de ‘gittiğin yerde kal’ diyerek onlara sahip çıkmadığını
söyledi.
Yasalar kar etmiyor Araştırma,
kaçırılan kadınların yüzde 23’ünün evlilik öncesinde tecavüze uğradığını
da gösteriyor. Kaçıran kişi, kadını evliliğe razı etmek için bu yolu
deniyor. Zira ülke kültürü, evlenmemiş bir kadının geceyi bir erkekle
baş başa geçirmesini hoş karşılamıyor; hem kaçırılan kişi hem de ailesi
toplumda damgalanıyor. Sonuçta kadınlar, istemedikleri halde evliliğe
razı oluyorlar, sırf kaçırılıp geceyi başka bir evde geçirmek zorunda
kaldıkları için.
Kırgızistan yasalarına göre bir kadını evliliğe
zorlayan veya isteği dışında evlenmek üzere kaçıran için istenen hapis
cezası 5 yıldan başlıyor. Fakat polis ve yargı, Kırgız toplumunda
geleneklerin bir parçası olarak görülen gelin kaçırmaya karşı yasaları
uygulamakta zorlanıyor.
Davalar takipsiz kalıyor WUNRN’nin
araştırmasına göre kadın hakları savunucuları ise polise bu konuda
şikayette bulunulduğunda, soruşturmayı yapan görevlilerin olayı
mahkemeye intikal etmeden takipsizliğe uğruyor. Mağdurlar da çoğu kez
şikayetlerini geri almaya zorlanıyor. Aynı şekilde hükümetin bu konudaki
yasal düzenlemeye ilişkin herhangi bir programının olmadığına dikkat
çekildi. Gelin kaçırma; kadınların ve kız çocukların vücut
bütünlüğüne yönelik haklarını ihlal eden, hareket özgürlüğünü kısıtlayan
bir uygulama. Kaçırmalar ise genellikle kırsal alanlarda görülüyor.
BM’nin kadın haber ağı WUNRN’nin araştırmasında yer alan kaçırılıp
evliliğe zorlanan ve güvenlik nedeniyle isimleri değiştirilen
Kırgızistanlı genç kızların öykülerinden birkaçı ise şöyle: VULKAN: 2009
yılında, okuduğu üniversiteden evine dönerken bir adam tarafından
kaçırıldı. Adam, Vulkan’la evlenip onu eve kapatmak istiyordu. Genç
kadın kaçmaya çalıştığında damadın akrabalarından bir kadın, kaçmaya
kalkışırsa kapıdan dışarı adımını attığı anda lanetleneceğini söyleyerek
Vulkan’ı tehdit etti. Vulkan şimdi onu kaçıran adamla hiç de gönlü
olmadığı halde birlikte yaşıyor; üniversiteyi bırakmaya ve bir işte
çalışma fikrinden vazgeçmeye zorlanarak hem de. AYNURA: 2010
yılında kaçırıldı. Annesi ona, "Sakın geri gelmeye kalkma, hem kendinin
hem de benim namusumu kirletirsin” demiş. Bazı aileler kaçırılan
kızları için polise gitmeme karşılığında, kaçıran kişiden para veya
çeşitli hediyeler almayı kabul ediyor. Geçen yıl Issyk-Kul bölgesinde
kaçırılıp evliliğe zorlanan iki genç kadın, intihara teşebbüs etmişti.
AZİZA: O
da bu yıkıcı geleneğin mağdurlarından biri. Kocası üçüncü denemesinde
onu kaçırabilmiş. Sistematik olarak tecavüze ve dayağa maruz kalmış
Aziza; evden çıkması ya da ailesiyle görüşmesi yasaklanmış. Tam intihara
karar vermişken kaçmayı başarmış ama kocasının şiddetinden
kurtulamamış; sokak ortasında dövülüp çırılçıplak bırakılmış. Aziza
şimdi annesi ve erkek kardeşiyle birlikte yaşıyor.