Main Registration

Login

Welcome Guest | RSSThursday, 2024-04-25, 1:10 PM
Menu du site

Section categories
My files [88]

Tag Board

Our poll
sitenin orani nasil
Total of answers: 14

Statistics

Total online: 1
Guests: 1
Users: 0

File Catalog
Main » Files » My files

Avrupa'da sürgünde yaşayan Kürt'lerin durumu
2010-11-24, 9:32 PM

Barışı konuşurken Avrupa'da sürgünde yaşayan Kürt vatandaşlarının akıbetini de konuşmamız gerekiy
Türkiye devletinin vatandaşlarıyla tuhaf bir ilişkilenme biçimi var. Vatandaşlık statüsüne sahip kimilerine bu statünün ima ettiği hak ve özgürlükleri bütünüyle tanımazken, kimilerine ise bizatihi bu statünün varlığı veya yokluğu üzerinden tahakküm ediyor. Bir gün vatandaş olan birisi, ertesi gün, üstelik haberi olmaksızın vatandaşlıktan çıkarılabiliyor; bir süre sonra, yine haberi olmaksızın vatandaşlığa geri alınabiliyor. Üstelik, bu statü değişimi tek taraflı olarak devlet tarafından belirleniyor; vatandaşlıktan çıkmak da yeniden vatandaş olmak da devletin takdirine bağlı.

Bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını ‘reddetme’ hakkına sahip değilizken, devletimiz bizi dilediğince reddedip uygun gördüğünde yeniden bağrına basabiliyor.

Mülteci-vatandaşlar
Avrupa’da yaşayan birçok eski PKK mensubunun durumu tam da bu. 1980’lerde, 1990’larda, hatta 2000’lerde örgüt üyeliğinden veya yöneticiliğinden hüküm giyerek hapishanede yatmış, cezasını çekip çıktıktan sonra ya hemen akabinde ya da birkaç sene sonra Avrupa’ya göç veya iltica etmiş çok sayıda Kürt yaşıyor çeşitli Avrupa ülkelerinde. Geçen akşam Brüksel’de bir restoranda birlikte yemek yediğimiz gruptan birisi, mesela 1981’de askeri darbe yönetimi sırasında hapse girmiş, beş sene cezasını çekip salıverildiği halde yeniden tutuklanma tehlikesi belirince Avrupa’ya ‘kaçmış’, o gün bugün ülkesinden uzakta yaşayan bir mülteci.

1986’dan bu yana, tam 24 senedir, Türkiye’ye hiç gidememiş. Bu süreçte önce vatandaşlıktan çıkarılmış, daha sonra rızası ve haberi olmaksızın yeniden vatandaşlığa alınmış. Kendisiyle benzer durumda olan binlerce eski PKK mensubu gibi, büyük bir belirsizlikle karşı karşıya. Türkiye’ye dönecek olursa, herhangi bir suç işlememiş olduğu, artık başka bir ülkenin de vatandaşı olduğu halde hapse atılması olası. Zaten tam da bu nedenle tutuklanıp yargılanabilmesi için vatandaşlığa geri alındığını söylüyor.

Avrupa’da yaşayan Kürtlerle konuştukça benzer birçok hikâye duymak mümkün. On yıllar boyunca ülkesinden uzakta kalan, ailesini göremeyen, ölen anne-babasının cenazesine gidemeyen Türkiye’nin sürgündeki Kürt vatandaşları bunlar. Devletin kendileri için yarattığı Kafkaesk bir gri alanda yaşıyorlar; hem mülteciler hem vatandaş. Türkiye’de olup bitenleri büyük bir heyecan ve umutla takip ediyorlar. Bir gün devletle PKK arasında barış olursa, yalnızca Türkiye’deki hapishanelerde ve Kandil’de dağda bulunan PKK mensuplarının değil, kendilerinin de ‘af’ kapsamına alınmalarını ve ülkelerine geri dönmelerinin önünün açılmasını umuyorlar.

Bugün artık barışı konuşurken, PKK’nın genel seçimlere dek ilan ettiği ateşkesi nasıl değerlendirmemiz gerektiğini düşünürken, Türkiye’nin Avrupa’da sürgünde yaşayan Kürt vatandaşlarının akıbetini de konuşmamız gerekiyor. Sadece mevcut PKK mensuplarının değil, PKK’dan ayrılmış, kendilerine yeni hayatlar kurmuş olmalarına rağmen devletin nezdinde hâlâ ‘PKK’lı olan Kürt mülteci-vatandaşların da ne olacağı sorusu, henüz Türkiye’de bizlerin kafasını pek meşgul etmese de Avrupa’da çokça tartışılıyor.

Terör listesi
AB-Türkiye Sivil Komisyonu tarafından 17-18 Kasım’da 7’incisi düzenlenen ve her yıl olduğu gibi Avrupa Parlamentosu’nda gerçekleşen ‘AB, Türkiye ve Kürtler’ başlıklı konferansın bu seneki teması, barışa giden yoldaki engellerdi. Konferansta en fazla öne çıkan mesele, PKK’nın 2002’den bu yana, AB İçişleri Bakanları Konseyi’nin kararıyla AB’nin terör örgütü listesinde olmasıydı. Avrupa’daki Kürtlerin algısı, Avrupa devletlerinin Türkiye devleti ile ekonomik, ticaret, enerji alanlarında yaptıkları anlaşmalar karşılığında kendilerini ve PKK’yı bir pazarlık unsuru olarak kullandığı yönünde. Konferansta konuşan AP milletvekillerinin bazıları, mahkeme kararı olmaksızın alınan bu siyasi kararı sert bir şekilde eleştirirken, diğerleri şiddet kullanan bir örgütün terör örgütü olarak ilan edilmesinin doğal olduğunu dile getirdi.

Türkiye’ye artan destek Öyle görülüyor ki PKK ve yan örgütleri açısından Avrupa’da artık yeni bir gerçeklik var. Yeşiller ve sosyalistler arasında Kürtlere sempati duyan, onları destekleyen Avrupa Parlamentosu milletvekilleri hâlâ varsa da çok sayıda Avrupalı siyasetçi giderek daha fazla Türkiye devletinin yanında saf tutarak PKK’ya yönelik hukuki ve siyasi önlemleri destekliyor. Bu dinamiklerin PKK’nın AB terör örgütü listesinden çıkarılmasına yönelik çabaları açısından doğuracağı sonuçları zaman gösterecek. Örgütün listedeki varlığı, Almanya ve Belçika ulusal mahkemelerinde ve Avrupa Adalet Divanı’nda dava konusu olmuş durumda. PKK listeden çıkarılmak için bir yandan yasal mücadele verirken, diğer yandan AB kurumları nezdinde siyasi lobi yapıyor.

Türkiye’nin Avrupa’daki sürgün Kürt vatandaşları ise bütün bu olup bitenleri dikkatle izliyor

DİLEK KURBAN

Category: My files | Added by: volongoto
Views: 773 | Downloads: 0 | Rating: 0.0/0
Total comments: 0
Name *:
Email *:
Code *:
Search

Site friends
  • bedava site yapimi

  • AGAHI
    Newroz Piroz Bè
    Tavsançali.ucoz.com
    Panoya Agahi
    Céjna Qurbanè Piroz Bé



    Tavsançali.ucoz.com
    Copyright MyCorp © 2024