volongoto | Date: Friday, 2011-09-23, 10:45 PM | Message # 1 |
Major general
Group: Administrators
Messages: 457
Status: Offline
| Nargile Yüzümü rüzgara döndüm
İçimi az biraz soğutur diye
Nafile.
Mezopotamya ovasından medet bekledim
O ise inadına geniş, uçsuz bucaksız bir deniz
Engin ve aldırmazdı.
Ya da aldırmazlığındandı enginliği.
Bir rüzgar essin savursun istedim beni
Kaf dağının ardına.
Dicleyle yıkayıp
Fıratta soğutmak istedim yüreğimi.
Yüreğim
Yüreğim sığmıyordu artık bedenime
Bir feryatla kopsaydı içimden de
Boşlukta kaybolsaydım.
Oysa her atışı bir başkaldırıydı
Yenileceğini bile bile isyan diyordu inatla..
Yüreğim,
Yüreğim düpedüz kavurucu bir közdü
dayanılmaz bir yangın yeriydi tüm bedenim.
Bu dağ başında
Yırtıcı kuşlara yem etseydim ya da
Toprağa karışsaydı ağır ağır çürüyerek.
Öyle bir ah çekeydim ki
Bana acıyanlar kör hançerlerle
Sökselerdi benden onu.
O kadar yakıcıydı ki yüreğim
Yalazlarımı görebilirdi bakmasını bilen her göz.
Ve bir tapınak sunağına koyar gibi
İtikatla
İtaat, şaşkınlık ve güvenle
Sabır,coşku ve kuşkuyla
Koyuverdim kor yüreğimi
Gönül nargilene
Harlandı durmadan
Sen içine çektikçe
Ben içine sızdıkça
Başın dönerken keyfin sarhoşluğundan
Kızıla çalıp küle dönüyordu korun
O kadar hoyrat doldurmasan da ciğerlerini,
Hırsla asılmasan da marpuca
Sönecekti biliyordun.
O zaten yanıktı
Sana getirdiğimde…---CANAN SAHIN
|
|
| |