Main Registration

Login

Welcome Guest | RSSFriday, 2024-03-29, 4:11 PM
[ New messages · Members · Forum rules · Search · RSS ]
  • Page 1 of 1
  • 1
Forum » iç Anadolu Kürdleri » Orta Anadolu Kürdleri Hakinda » Orta Anadolu Kürtleri ve “Masumlar
Orta Anadolu Kürtleri ve “Masumlar
volongotoDate: Saturday, 2013-01-19, 11:01 PM | Message # 1
Major general
Group: Administrators
Messages: 457
Reputation: 0
Status: Offline
Orta Anadolu Kürtleri ve “Masumlar” (Özkan Öztaş)




“Hatırlamak, işlenmiş bir günahın teyididir bazen.”Eğer o günahı işleyen değil de yok yere cezasını ödeyenseniz, masumsunuz demektir bir yanıyla da.Evet, işlenmemiş bir günahın cezasıdır, Orta Anadolu’ya yapılan göçler. Ancak bu göçlerin kimi göçlere göre büyük bir farkı vardır. O da
yapılan göçlerin kitlesel oluşu ve gittikleri yerlerde, “kendilerinden
olmayanları içlerine almadan” yerleşkeler kurmalarıdır. Göç eden
aşiretler gittikleri yerlere isimlerini, kültürlerini folklorlarını da
götürmüşlerdir.Tuz Gölü Kürtleri ya da İç Anadolu Kürtleri olarak da anılan bu toplamın kültürel olarak kendilerini 500 yıl öncesinden başlamış bir göç
silsilesine rağmen hala diri tutmalarının kimi etkenleri var. Bunun en
önemli nedenlerinden bir tanesi, kültürel farklılıkların, dışlanmanın,
yadırganmanın ya da ötekileşmenin (ben buna kültürel “şoklama” diyorum
Ö.Ö. ) Kürt yurtlarında yaşayan Kürtlere göre daha çok ve sık olmasıdır.Örneğin Batman’da yaşayan bir Kürt gencinin bir başka kültür ile ya da “öteki” ile karşılaşması için doğduğu yerden yüzlerce kilometre
uzaklaşması gerekirken Konya Cihanbeyli’de, Ankara Haymana’da doğmuş bir
gencin doğduğu yerden yer yer Beş kilometre ötedeki Türk köyüne gitmesi
farklılığı keşfetmesi için yeterli olacaktı. İç Anadolu’ya yapılan göçlere dair ilk belgelere 1463 tarihli Tahrir Defteri’yle ulaşıyoruz. Ve bu tarihten sonra da kayıtlı olarak günümüze
kadar irili ufaklı göçlerin devam ettiğini görebiliyoruz. Ankara, Afyon,
Aksaray, Amasya, Çankırı, Çorum, Eskişehir, Kayseri, Kırşehir, Konya,
Niğde, Sivas, Tokat, Yozgat yoğun göç edilen yerlerdendir. 1927 yılında
yapılmış nüfus sayımına göre bu şehirlerde yaşayan Kürtlerin sayısı
116.371. Ancak bu nüfus sayımının kriterlerinin pek de sağlıklı
olmadığını bir kenara yazmak gerek. Kimilerine göre Kürtçe konuşanların
yaşadıkları yerlerde nüfus sayımının yapıldığı söylenirken, kimilerine
göre de sayım yapıldıktan sonra bir başka köye gidildiğinde, eğer köyler
birbirine eşit büyüklükte ise, gidilen köyün nüfus bilgilerini ezberden
yapıldığı bilgilerine ulaşıyoruz.Ancak göç, Orta Anadolu Kürtleri için bir olaydan ziyade yaşamlarının bir parçası olmuş. 500 yıl önce Orta Anadolu’ya yapılan göçleri
1940’lardan itibaren de Avrupa’ya yapılan işçi göçleri takip etti.
Ardından da 1980 sonrası yine aynı yoğunlukta olmamakla birlikte pek de
azımsanmayacak kadar yine Avrupa’ya yapılan siyasi göçler izledi süreci.
Burhan Sönmez de bunlardan bir tanesi.Kitabında (Masumlar/ İletişim Yayınları/1. Baskı 2011) Haymana ovasındaki Kürtlerin yaşadıkları kültürel “şoklamaları” göçün yarattığı
değişiklikleri, annesini deyimiyle göçten etkilenmiş, Kürt, Türk, Tatar,
zengin, fakir, iyi, kötü ayırt etmeksizin o anlatılan hikâyelerdeki
“masumların” yaşamlarına konuk oluyoruz.Kitabın kurgusunda, Cambridge’ten yazılan bir Haymana Kürtlerinin yaşam öyküsünü, gittiği yerlerde nasıl yaşattığını anlatan bir
mülteciyle karşılaşıyoruz.
 
volongotoDate: Saturday, 2013-01-19, 11:01 PM | Message # 2
Major general
Group: Administrators
Messages: 457
Reputation: 0
Status: Offline
Az çok Ferid Edgü’nün Hakkâri’de Bir Mevsim
kitabındaki karakterin, İstanbul’da otururken deniz kenarında, bir anda
nasıl da Hakkâri’deki bir anı’nın gözlerinde canlandığı geliyor akla.
Anlatılanlar o kadar canlı ki içinde buluveriyorsunuz kendinizi,
Haymana’nın bir yaylasındaki kimsesiz bir çobanın söylenirken türküsü.
Kewé’nin, Asya’nın, Ferman’ın, Küçük Mehmet’in sesinden dinliyorsunuz
yaşananları.O Kürt köylerine, dışarıdan gelen bir sürü haberin taşıyıcısı Tatar
fotoğrafçının, aynı zamanda yalnızlığa kabalıkların çare olmadığını
anımsatması ve bu gerçeklerle yüzlerce kilometre uzaklıkla yaşanılan
Haymana’da değil de Haymana’ya binlerce kilometre uzak bir Avrupa
şehrinde yüzleşildiği, göç içinde göçün hikâyesini okuyoruz.Mehmet’in, biri
duyar da öğretmenine şikâyet eder diye annesiyle Kürtçe konuşmaması, İç
Anadolu Kürtlerinin yaşadığı ironiyi anlatıyor.
Bölgeden farklı olarak, Kürtçe konuşulduğu takdirde bunun nedeninden
ziyade, sonucuyla ilgilenen Kürt olmayan arkadaşlarla aynı sınıflarda
olmak.Kitabı bir nefeste anlatmak geliyor içimden fakat okunduğu takdirde yeniden
yaşanılan bu dünyayı hemen tüketmemek gerektiği kanısındayım.Bitirirken,
bu nedenle kitabın önemli imgelerinde bir tanesi olduğunu düşündüğüm
yurt-yurtsuzluk konusuna değinmek isterim.İnsan nerede ölmek isterse
orası onun vatanıdır diyor hikâyede anlatıcı. Yurttan yurda göçen bu
halk için bu sorunun cevabının manidar
olduğunu düşünüyorum. Çocukluk, başkentidir hayatımızın. Çocukluğumuzun
geçtiği yerlerde ölmek, ya da artık o anıların yittiğince yaşamın
manasızlığını keşfetmek bir yurt sınırı çiziyor.Ömürleri boyunca Araf’ta yaşayan bir
halkın nerde ölmek istediği, yurt kavramı ve yurtsuzluk. Göç etmek ve
uzaklaşmak. Kendi doğdukları topraklardan ziyade, doğması gereken
toprakları katınca hesaba, daha da bir “masumlaşıyorlar” bu insanlar. En
çok da
işlemedikleri bir günahın kefaletini ödedikleri için masumdur “masumlar”Özkan Öztaş / zkanozkan89@gmail.com">ozkanozkan89@gmail.com Kaynaklar: Masumlar/ Burhan Sönmez/ İletişim Yayınları
Orta Anadolu Kürtleri/ Rohat Alakom/ Evrensel Yayınları
Müslüm Yücel, "Tuz Gölü Kürtleri", I-VIII, Yeni Gündem gazetesi, 2000, İstanbul.
 
Forum » iç Anadolu Kürdleri » Orta Anadolu Kürdleri Hakinda » Orta Anadolu Kürtleri ve “Masumlar
  • Page 1 of 1
  • 1
Search:

Copyright MyCorp © 2024