Selbus ( Kutsal Işık )
SELBUS (
KUTSAL IŞIK ) Vartivar’ da Muş yakınlarındaki Surp Karabet (Aziz Karapet ya
Da halkın verdiği adla Çangli ) manastırına adağa gidenlerin, dönüşte dost
Ve yakınlarına ilaç niyetine Surp Karapet helvası (kudret helvası diye
Bilinen ve Gazpen- Manana adları da verilen,yaprak veye çimlere gökten çiy
Gibi yağan tatlı bir besin ) ile sakız armağan etmeleri geleneği vardı. Bu
Manastır Gusan ve aşuğ lara (Halk aşığı, halk ozanı )Feyiz vermesiyle
Onların metü senasıyla meşhurdu. Ancak sazlarını ozanların piri olduğu
Farzedilen Surp Karapete adadıktan sonra bu insanlar Aşuğ yada Gusan olmaya
Hak kazanırlar.Köylerden kentlere dolaşırlar, kah neşeli,kah düşündüren
Manilerle dinleyenlerin yüreğini hoplatırlardı.
Vartavar Kiğıda da büyük bir coşkuyla kutlanırdı. Bu kentin
Batısında, Dersim yakınlarında sivri, çift zirveli Surp Luys ( Kutsal Işık )
Dağı yükselir. Bu yöre halkın dağa saygısı öylesine büyüktür ki en büyük
Yemini ‘’Surp Luys’’ un zirvesi üzerine ederler, bu dağda adak günlerinde
Doğanların Tanrı vergisi kabiliyetler taşıdıüına inanılır ve onları Varteres
( gül yüzlü )adıyla vaftiz ederlerdi.
Surp Luys dağı ziyareti ise başlı başına bir törendi. İnsanlar
Günler öncesinden adak hazırlıklarına başlarlardı. Temizlik yaparlar
Bayramlık giysi ve çamaşırları ortaya çıkarır, katı yiyecekler ve lavaş
(tandırda pişen yufka ekmeği ) hazırlar, yoksullara yiyecek ve giyecek
Armağan ederlerdi. Dargın ve küskünler barışmadıkça adağın kabul
Edilmeyeceğine inanırlardı. Pazar günü,güneşin doğuşundan çok önce yaya yola
çıkılır, kadın ve kızlar çoğu kez yalınayak yürürdü. Tanyeri ağarmadan
Soğukpınara ( Pağakhpür ) varılıp kahvaltı hazırlanırdı. Daha sonra
Söğütlerle kaplı zirveye bir saatte ulaşırlar, ağaçların kutsallığına
İnandıklarından onların bir tek dalına bile zarar vermekten kaçınırlardı.
Zirveye varanlar din ve dil farkı gözetmeden secde eder, toprağa
Yüz sürüp taşları öperlerdi. Dağ öylesine yüksek ve çevreye hakimdi ki 360
Köyü ile tüm Kiğı gözler önüne serilir,hatta dürbünle bakıldığında Palu bile
Görünürdü.
Surp Luys dağının yamaçlarındaki kayalıklarda ise bazıları
Yüzlerce insan barındırabilecek büyüklükte mağralar vardı.Bu mağralardan
Birinde din görevlisinin kutsadığı tuzu adaklık hayvanlara yedirirlerdi.
Ancak bu ayinlerden sonra kurbanlar kesilirdi....